Bu mektubu iki gün gecikmeli yazıyorum sana. Gündüz uykularını kaldırmış ve sabah erken uyumana rağmen akşamları geç uyuyorsun bugünlerde. Sizi uyuttuktan sonra pili bitmiş bir halde ben de uyuyorum:)
Senin için büyümenin bir diğer adıydı bu yıl. Anne sütünden ayrılman- kademe kademe-, tuvaletini söylemen, artık kendini çok daha net ifade etmen, bugünlerdeki hallerin, deli dolu halin, gülüşün, çikolatalı süte olan düşkünlüğün, canım annem deyişin,okula gitmek istiyorum diye ağlayışın, ablanı kıskanmaların, ” ben dışarı çıkamadığım için ala büyümedim ve keşke beni önce doğursaydın ” deyişin bir film şeridi gözlerimde… Zaman çok çabuk geçiyor.
Senin hassas yanın, utangaçlığın, soruların, kendini ifade biçimin, cilven, sarılışın , öpüşün hep aynı şeyi düşündürttü bana: Eğer tek çocukla kalsaydık seni tanıyamayacaktık. Seni tanmasaydım çok şey kaybederdim eminim.
Masumiyeti, anne göğsünün genişliğini, dengeyi, gözyaşının kıymetini, seninle öğrendim.
Ve de anlaşılmanın ne mühim olduğunu…
İyi ki Rabbim senin emanetçin seçmiş bizi.. Layık olmayı nasip etsin.
Seni çok seviyorum canım yavrum!
Ben büyüyünce senin gibi bir anne olmak istiyorum diyorsun ya; Rabbim sana senin gibi bir evlat nasip etsin…
Annen….