Üç yaş ilginç bir yaş hakikaten, tıpkı ergenlik gibi sürekli bir hareket var çocukların iç dünyalarında da… Nur da sakince geçen üç yılın ardından şimdi yaşının hakkını veriyor.
Bütün kıyafetlerini tek tek çıkarıp, dolaptan yenileri ile değiştiriyor, elindeki suyu halıya boca ediyor, dikkati üzerine çekmek istediğinde anında elindekini atıyor, bebek için saatlerce ağlayabiliyor, gündüz uyumuyor ve gece sızdığını gören olmadı:).
Ömür yandan hala güler yüzü ile , ablasıyla olan ilişkisiyle, cümleleriyle tüm sevimliliğine devam ediyor.
İkinci çocuğun en güzel yanı, hepsinin bir süreç olduğunu bilmenin rahatlığı… Hatta sabredemeyen, diğerine bunun geçici olduğunu hatırlatıyor bizim evde:)
Yine de insan hep iç dünyasını yoklama ihtiyacı hissediyor. Buna sebep ben miyim, daha sabırlı olmak için ne yapmalıyım diye…
Çocukluk bir kez yaşanıyor. Bunu bozmaya hakkımız yok diye düşünüyorum… İnşallah öyle de olur. Güzel hatıralar bırakırız kalplerine.
Bir de bolca huzur… Yetişkin olduklarında sığınakları o huzur olsun diye