Anneliğin bitmeyen vicdan azabı…
Minik kızım üstten üç dişini zorlanarak çıkarmaya çalışıyor.Bellliki canı çok yanıyor.Bu acıların üzerine bir de anneden başkasının kucağında varlığımı devam ettiremem durumu varki;sağım solum,önüm arkam Gülru şeklinde dolaşıyorum.Şimdi günün yorgunluğuyla mışıl mışıl uyuyor.Bazen kucağıma gelmek için o kadar çok ağlıyorki,hayır diyorum,anlatıyorum,hafif yollu kızıyorum,yok,minicik bir kız tüm kararlılığıyla dediğini yaptırana kadar uğraşıyor.Dilerim geçicidir bu bağımlı haller.Yoksa bu vicdan azabıyla ne kadar yaşarki insan:)
(Bu yazıyı uzun zaman sonra okuyunca çok kızdım kendime.Hayat ve misafir telaşları sırasında kendini anlatan kızımı anlamamışım meğerse.Şimdi ne vakit isterse alıyorum kucağıma ve bu yazıdaki halimi kınıyorum:)
Kötü bir anneyim galiba duygusu insanı feci yoran bir şey .Gerçi geçenlerde Mehtap Tv de Psikolog Yasemin Yalçın Aktosun çocuk sizin iç duygunuzla ilgilenir o anlık kızmalarınızı bütüne yaymaz demişti.Derdimin dermanı olduğundan olsa gerek pek bir tastik ettim bu cümleyi:)Ama yine de zaman zaman kurtulamıyor insan kötüyüm hallerinden.Galiba büyüdükçe artacak bu duygu.Çözümü nedir,şimdilik bilmiyorum.Deneyimle en az hatayla çözebiliriz inş.Yoksa annelik hiç bitmeyen vicdan muhasebesi mi?