p style=”text-align: center;”>
Radyocu Gülru ve annesi..
Kızımı anlatmayalı epey oldu.Şu an yanıbaşımda bulduğu bir kutuyla kendi kendine oyun oynayan sevimli kız çocuğu çok yol aldı oysa.Sokağa çıkarken sevincini gülerek belli eden, battaniye ya da yastığı eline alıp eee diye sallayan,burda bir kuş varmış hikayesine kendini gıdıklayarak hani bana hani bana diyen,oyuncak süpürgesiyle ortalığı süpürmeye çalışan bu minik kız çocugu hayatımda sanki hep varmış duygusu uyandırıyor ben de. Hayat minik bir yürekle yeniden başlıyormuş meğerse…
İnsan anne olunca bir yarışma programında söylendiği gibi geri dönüşü olmayan bir yola da giriyor aynı zamanda. O yüzden bağırarak minik bir çocuğun kalbini kıran annelere daha bir kızıyorum.Farkında mısınız ne kadar büyük bir hata yaptıgınızın diyerek sarsmak istiyorum hepsini.Rabbim söylediklerimizle imtihan etmesin elbette bugünlerde kırgın bir çocukla empati yapmaya bile dayanamıyor kalbim.Kendi çocuğumla böyle bir diyalog kurmaktan, bağıran çağıran bir anne olmaktan,mutsuz etmekten dualarıma sığınıyorum.
Konudan konuya atlasam da bir başka anlatmam gereken de Gülru'nun radyoyu ziyaret macerasıdır.Ünal Tanık ve sevgili kızı Menar Tanıkla yaptığımız sohbette ben de yoğun istek üzerine kızımı radyoya götürdüm.Ama ilk kez belediye otobüsüne binen minik kız merakla etrafa bakmaktan uyumaya fırsat bulamayınca annesine ve radyoda çalışan arkadaşlara epey bir ter döktürdü.Radyoda battaniyeye koydugumuz minik kızımı radyodaki tüm personel salladı nerdeyse.Hem çok komik hem de çok zor bir gündü.Biraz daha büyüyene kadar radyo maceramıza ara vermiş bulunmaktayız.
Son halimiz budur efendim.Radyocu Gülru ve annesi..