Gülru

Çocuk ve Oyun 2

İyi bir oyun arkadaş olmadığımı şu yazıda itiraf etmiştim. Bu konuda gerçekten çaba sarfettiğimi de söylemeden geçemeyeceğim .Okula gitmiyor Gülru, özellikle daha çok vakit geçirelim istediğim için göndermedim bu dönem.O sebeple sabah 08.30’da akşam 22.00’ye (daha iyi ihtimal sabah için  09.00 olur akşam için 21.30)kadar birlikteyiz.

Bir kaç zamandır Gülru oyunlarına hangi rolde olursa olsun, “ben senin ablanmışım, sen de beni tanıyamamışsın” cümlesini yerleştiriyordu. Ben de sadece oyuncu olarak görevimi yapıp söylediği üzere onu tanımıyor ve yine söylediği üzere çok şaşırıyordum ablam olduğunu öğrendiğimde… Mana veremedim bir süre.Twitterda bu durumu paylaşınca bir kaç yorum geldi.

Gülru’nun onu şaşırtmamı istediğine, süt bankasıyla ilgili konuştuysak ondan etkilenmiş olabileceğine dair. Pedagog Mehmet Teber ise

“Mesaj açık: Ancak benimle oyundaki gibi konuştuğunda beni anladığını hissediyorum. Bana ulaş.” yorumunu yapmıştı. Hemen savunma mekanizmasına geçmeyi sevmiyorum.Yine öyle yapmadım.Peki dedim. Çok düşündüm cümle üzerinde.Halime baktım, ilişkimize baktım .

En son okuduğum kitapların birinde “ne zaman çocuğumla ilgili bir şeyi çözemesem, üzerinde düşündükçe Allah’ın bana kapı açtığını gördüm ve ertesi gün problemi çözmek için bir fikir aklıma geldi” mealindeki cümlesi çınladı kulaklarımda bütün gece…

Kendimi savunmak gibi olmasın , evde tv yok, bilgisayar desen ısınınca kapanıyor, okula da gitmiyor Gülru, kocamdan azar işitme pahasına ev işlerine de çok vakit ayırmıyorum, telefon konuşmalarını gündüz hiç yapmıyorum nerdeyse, bırakıp bir yerlere gittiğim de yok, e her sorduğu soruya yanıt veriyorum, öğrenmek istediği her kelimeyi anlayana kadar açıklıyorum, kitap okuyorum v.s v.s …bu çocuk hala benim onu anlamadığımı düşünüyorsa vay halime dedim bir yandan da…

Sonra o sorularla uyumuşken gözümü açtığım gibi rollerime başladım Gülru ile… Tabi kafamda hep aynı soru ? Neden? Bir ara yine sen ben senin ablan olayım sen beni tanıyama, tanışırken anla, şaşır dedi…Ben de seni nasıl tanıyamıyorum ben, görüşmüyor muymuşuz sıkça diye sordum ilk kez( Nasıl rolüme kaptırdıysam kendimi sorgulamamışım bile) “Saçlarım kestirmişim de ondan ” dedi…

Dedi ve benim kafamda bir ampul yandı …Biliyorsunuz saçlar gitti. Saçlarını kestirdiğini bilmeyen bir arkadaşı bir akşam bize geldi. Gelir gelmez, “Gülru nerde diye sormuş ”  Gülru yanında olduğu halde. Bunu bana da anlattılar, pek hoşumuza gitti,güldük filan…Birden aklıma bu geldi.İşte dedim neden bu…

Hoşa giden bir durumun tekrar isteğinden başka derin mesajlar içermiyormuş (öyledir değil mi? okuyunca size de öyle geldi:)

Üstümden nasıl yük kalktı anlatamam.

 

2 thoughts on “Çocuk ve Oyun 2

  1. rukiye dedi ki:

    size katılıyorum tuğba hanım.temkinli olmak güzel ama bunu vesvese boyutuna taşımak anne için yıpratıcı olmuyor mu?çevremde arkadaşlar en ufak şeyleri çözemediklerini ve psikoloğa gitmeleri gerektiğini söylüyorlar.insan bu vesveseyi aşınca feraseti de açılıyor sanki.gülru okulu özlemiyor mu?iki çocukla iyi cesaret doğrusu tebrikler 🙂

    1. tugba dedi ki:

      özlediği oluyor ama evde daha mutlu, benim içinde sohbet edeceğim birinin olması güzel şey:) zorlukları olsa da

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir