Sevmek İçin Ne Gerekir?
Kadın olmayı sevmek başlığı ile ilgili yazıyorum ne vakittir. Aslında yazılacak pek çok şey olduğunun farkındayım. Artık bitirmek gerek tabi, başka yazılar da yazabilmek için. Anlatmak istediğim en başından itibaren, önce kadın olmakla ilgili algılarımızı fark etmeyi kolaylaştırmaktı. Erkeklerin kadınların hikayelerine tanıklık etmeden, bunu anlamaları zor olabiliyor. Belki de yaralı bir halin huysuzluğuna kulak verseler, birbirleriyle iyileşmeye sebep olacak bu kulak veriş. Ya da kadınlar, tüm huysuzluklarının sebebini fark ettikleri an, artık kendini sevmek için yol almaya başlayabilirler.
Harwille Henrix “ Hak Ettiğiniz Aşkı Yaşayın” kitabında “Hepimiz iyileşmek için evleniriz. Unuttuğumuz bir şey var ki, karşımızdaki de iyileşmek için evleniyor” der. Birbirlerinin yaralarını, onlara iyilikle ve güzellikle muamele ederek iyileştirebilir insanlar.
Kendi yaralarını da öyle… Kadın olmayı sevmek hususunda atılacak en önemli hususun olumluya odaklanmak olduğunu düşünüyorum. Gün içinde, kadın olmaya dair tüm zorlukları akılda tutmak, bunun üzerine konuşmak ancak sevgisizliği çoğaltır. Bunun yerine olumlu yanlarına odaklanmak, yargılarımızı etkileyecektir. Kadın olmaya dair hiç olumlu bir şey aklıma gelmiyor diyenler, ilk yazıdan itibaren yeniden okuyabilirler. Kaybettiğimiz şeyin ne olduğunu bulursak, neyi aradığımızı bulmak kolaylaşır.
Bunun yanında, kadın olmaktan şikayet eden insanlarla bir süre uzaklaşmakta gerekli adımlardan biri. Bunun yerine kadınlığı ile barışık insanlarla muhatap olmak, bunlar üzerine konuşmak algıların yavaşça şekillenmesini kolaylaştıracaktır. Tasavvuf erbapları “ Oturup kalktığınız insanlara dikkat edin. Ayrılırken birbirinizin elbisesini giyersiniz “ derler. İnsanın insanla iletişimi, bir süre sonra gündelik hayatını da etkiler. Hep olumsuzluk ve şikayetin olduğu yerden , şükür ve huzur çıkması çok zor.
Üçüncü adım, bizi bu anlamda esir alan, televizyondan, sosyal medyadan bir süre uzak kalmak. Bu akışı durdurmak insanın kendine ulaşmasını mümkün kılar. Zaten insanların pek çoğu içlerindeki sesten kaçmak için, dış seslere yöneliyorlar. Ayrıca tıpkı diğer insanlardan etkilenmek gibi düşünmek gerek bunu da… Olumsuz cümleler, kadınlığın dizilerdeki ve programlardaki sunuluş biçimleri bu algıların değişimin önündeki engellerden.
Güçlü kadın ifadesinin zihindeki algısını değiştirmenin de gerekli olduğunu düşünüyorum son olarak . Zira erkeğe dönüşmüş bir güçlülükten bahsediliyor genelde bu ifade ile… Tırnaklarını çıkarmış, ekonomik anlamda güçlü, kimseye muhtaç olmayan, kavgacı ve dişli olmak insanı güçlü değil, yalnız yapıyor. Güçse sabır kuşanmakla mümkün. Bir kadın gücünü zarafetinden ve naifliğinden alırsa manalı olur düşüncesindeyim.
İnşallah, bizden sonraki kuşağa daha sevgi dolu bir kadınlık emanet bırakabiliriz. Rollerinden şikayetçi, kendini sevmeyen, sevmemenin verdiği hırçınlıkla sürekli diş bileyen ve sesini yükselten birileri olmak yerinde, sukunet limanın da biraz durup kendimizi dinlemek gerek. Sonrasında fark etmek ve harekete geçmek gelmeli sırasıyla.
Bizi kadın olarak yaratan Rabbimize binlerce şükürle…